Nihayet
güneş sıcak yüzünü gösterdi bize, şimdi kış bakımlarını bir yana bırakıp güneş
ürünlerine ağırlık verme zamanı ama güneş ışınlarından ne kadar yararlanmalı,
ne kadar da korunmalıyız? Zira D vitamini sentezi için ona ihtiyacımız olduğunu
bazen unutuyoruz!
Uzun
yıllardan beri, giderek artan bir hızla güneş ışınlarının zararlarından
bahsediyoruz, fena halde güneşten korkar olduk ama kozmetik araştırmacıları
sayesinde geliştirilmiş güneş ürünleriyle ışınlardan korunarak güneşe
çıkabiliyoruz. Ama bir de madalyonun öbür tarafı var. Çünkü güneş, yavaşça
dünyaya yaklaşırken ışınlarıyla tüm canlıları kış uykusundan uyandırıyor,
doğada bir şenliktir başlıyor, bu arada bizi de yeniden yapılandırıyor.
Elbette onun
hücrelerimizin içine sızarak DNA yı bozan UV A ve B ışınlarından korunacağız,
ama korunmayı da abartmayalım, unutmayalım ki, D vitamini sentezini uyararak
kemiklerimizi yapılandıran da güneşin B ışınlarıdır...
İnsan ömrü
uzadı... Şimdi kimseye yaşlı denmiyor, çünkü zamana meydan okuyor kendimizi
sevmeyi ve korumayı öğreniyoruz. Ancak zaman işlevini yapıyor, organizma
giderek hızını kaybediyor, kimi önemli silahlarını da yitiriyor bu arada. Bazı
değerli maddeler organizma tarafından artık eskisi gibi üretilemiyor. Kemik
yapılanmasında önemli rolü olan D vitamininin kendi küçük görevi büyük ve
varlığı bizim için o kadar gerekli ki... Kemiklerimizin ilerki yaşlarında
süngere dönüşmemesi için D vitaminini hayatımızdan eksik etmemeliyiz.
İşte o zaman
da D vitamini sentezi için güneş ışınlarına ihtiyacımız var. Zira biz tek
başımıza yeterince D vitamini üretemiyoruz, bu yüzden de ilk gençlik yıllarından
itibaren D vitamini eksiğimizi dışarıdan takviye etmemiz gerekiyor.
Ne var ki
sadece yiyeceklerden aldığımız D vitamini sağlam kemiklere sahip olmak için
yeterli olamıyor, oysa güneş ışınları altında cilt D vitaminini üretmeye
başlıyor. Uzmanların açıklamasına göre 15 dakika güneşlenme sayesinde 10 000
ünite D3 vitamini üretiyoruz, oysa bir kaşık balık yağının bize sağladığı D3
vitamini sadece 1 360 ünite. Özellikle yaşlandıkça kemiklerin zayıflaması,
artık yapılandırılamaması yüzünden kırık riski ile karşı karşıya kalıyor
insanlar, üstelik sanıldığı gibi kemik erimesi dediğimiz bu zayıflama sadece
kadınları değil erkekleri de tehdit ediyor.
D vitamini
sadece kemikleri sağlamlaştırmakla da kalmıyor, kalbimizi koruyor ve kansere
karşı da güçlendiriyor bizi. Bu anlamda D vitamini aynı zamanda bir gençlik
iksiridir de diyebiliriz.
Bu arada
kemiklerimizi korumak için uzmanların önerilerine de kulak verelim:
- Öncelikle
güneşlenmemiz gerekiyor, ama UV ışınlarından korunmayı da
ihmal etmeden...
- D
vitamininden yana zengin gıdalar almalıyız...
- Ekvatora
yaklaştıkça güneş bize yakın duruyor ama uzaklaştığımız ölçüde de
kış aylarında güneşten yararlanamıyoruz o yüzden kış aylarında D vitamini
takviyesi yapmalıyız.
- Esmer
tenlerde pigmantasyon cildi güneşe karşı korumakta, ancak aynı zamanda
yeterli D vitamin sentezi yapamamakta, bu nedenle esmer tenlerde D vitamin
takviyesi daha önemli.
- Hareketsiz
kalmamalı, en azından günde yarım saat yürümeliyiz...
- Süt ve
balık, özellikle de somon balığı D vitamininden yana zengin gıdalar.